Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Özel Hayatıyla Başbakan

MÜFİT ONBAŞI tarafından
20 Ocak, 2012 19:42 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Özel Hayatıyla Başbakan Özel bir kanalda programa katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin ve özel hayatıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Ameliyatının ardından günlük yaşamına ve çalışmalarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, sabah 06.30 gibi kalktığını, sonrasında yine kısa bir istirahatının olduğunu, saat 08.00-08.30 gibi kahvaltı yaptığını belirtti. Gazete okuyup okumadığının sorulması üzerine Erdoğan, ''Okumaya başladık bu ara. İyi bir vesile oldu. Arkadaşlar özetliyordu. Şimdi arkadaşlar sağ olsun bana bu aralar biraz fırsat tanıdılar'' yanıtını verdi. Ameliyatından sonra televizyon izleyip izlemediği sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, izlediğini söyledi. ''Asabınızı bozuyor mu seyrettikleriniz?'' denilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “ASABIMI BOZACAK ŞEYLER İZLEMİYORUM” ''Daha çok asabımı bozmayacak olanları izliyorum, takip ediyorum. Şunu çok açık net söyleyeyim; haber programları, tartışmaları çok fazla takip etmiyorum. Çünkü tartışmalar sıkıcı oluyor. Bir de şunu özelde görüyorum; bakıyorsunuz insan hayatı ile ilgili yorumlar da bilinerek yapılmıyor. Bilinmeden, belgeye dayalı olmayan yorumlar ve onların altında çoğu zaman da bazı iftiraları görmek. O zaman böyle dinleme. Sadece haberi dinle ondan sonra zaten yorum seninle beraber gidiyor, onunla beraber yürümek çok daha hayırlı.'' “BAZEN HANIM SİNİRLENİYOR” ''Akşam mesaiyi kaçta bitiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Erdoğan, bunun ''ucunun açık'' olduğunu belirtti. ''Hala açık mı? Emine Hanım izin veriyor mu size'' denilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, ''Ucu açık, şu anda da açık. Bazen hanım sinirleniyor, kızıyor ama gelişim yine bu halimle bile yine 10'u buluyor. Normal zamanda 12'yi aşıyordu zaten. Çünkü biriken, bütün gün görüşmelerle vesaire geçtiği için, akşam saat 7-8'den sonra artık dosyaları incelemeye başlıyorsunuz, bunları imzalıyorsunuz. Bütün bunlarla birlikte çünkü dosya biriktirmeyi sevmem. Dosya birikmemesi lazım.” HRANT DİNK DAVASI Kararla ilgili temyiz sürecinin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:''Temyiz bu karar noktasında çok daha farklı bir kararı verebilir. Şu anda temyize gidecek bir süreç olduğu için bunu da yorumlamamız doğru değil. Ama ben, her şey burada bitmediği için bu noktada temyiz sürecini izlemekte, takip etmekte fayda olduğuna inanıyorum. İnanıyorum ki adalet bu noktada yerini bulur. Burada beklentiler çok çok farklı. O beklentilere kısmen katılmak mümkün olduğu gibi geneline katılmam mümkün değil. Örneğin, 32 saatte bu işin failini yakalamış bir hükümetiz biz. Ondan sonrası yargıya ait bir süreçtir. Ama yargıya ait süreç uzamıştır. Hemen hemen 5 yıl oldu bu süreç. Dolayısıyla biz bu süreç içerisinde yargıdan yürütmeye ne intikal etmişse veya yürütmeden ne istenmişse yürütme bunların hepsini yerine getirmiştir. Bundan sonra böyle bir şey olacak olursa yine yerine getirmeye devam eder.'' SÖZDE ERMENİ İDDİALARINA İLİŞKİN YASA TASARISI Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransız Senatosu'nda kabul edilmesi durumunda Türkiye'nin Fransa'ya tepkisinin ne olacağının sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi:''Bu ilk süreç malum, bizim gereken ne ise o tepki ortaya koyarak devam etti. Şu anda da yaptırımlar noktasındaki uygulamalarımızı aynı kararlılıkla devam ediyor. Kanunlar Komisyonu'nun yaptığı açıklama, bunun tabii, Senato'daki rengini ortaya koyan bir netice değil ama bu işin anayasaya aykırı olduğunu ortaya koymak suretiyle aslında şöyle bir renk ortaya koydu diyebilirim. Bunu, inanıyorum ki Fransa Senatosu da bu şekilde değerlendirecektir” dedi. 28 ŞUBAT DEĞERLENDİRMESİ 28 Şubat süreciyle ilgili bir soru üzerine Erdoğan, dönemin parlamentosunu oluşturan diğer siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının da süreçteki etkisine işaret ederek, özetle şu değerlendirmede bulundu:''28 Şubat'ın sorumlusu aynı zamanda tabii o dönemin parlamentosunu oluşturan diğer siyasi partiler. Yani onlar bu sürece adeta çanak tuttular. Çünkü bu tür olaylara eğer sivil irade, STK'lar, bütün bunlar kalkıp da karşı bir duruş sergilemiş olsaydılar, 'bu bizim iktidarımızdır' diye duruş sergilemiş olsaydılar... Mesela medya dünyamızda yazılı ve görsel, acaba kaç kişi duruş sergileyebildi? Selam mı durdular yoksa o gelişmelere hayır mı dediler?'' Erdoğan, ''Hiç asker 'bizi iktidar yapmaz' diye bir endişeniz oldu mu?'' sorusuna da ''Doğrusu ben onu eğer aklımın ucundan geçirmiş olsaydım veya ekibimiz, arkadaşlarım bunu aklımızın ucundan geçirmiş olsaydık, zaten böyle bir partiyi kurmazdık, kurmaya da gerek yoktu. Ama biz ona inanmıyorduk çünkü yanlış bir yol. Eğer bir taraftan demokratik, laik sosyal bir hukuk devletiyiz diyeceksiniz, öbür taraftan da böyle bir durumla veya böyle bir atmosferle iç içe olacaksınız. Ya olursunuz ya ölürsünüz. Olmak ve ölmek, bu ikisinden birini tercih edeceksiniz. Biz yola böyle çıktık'' yanıtını verdi.trt

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.