logo

04 Haziran 2022

Boş tüfekle vatan kurtarılmaz


Müfit Onbaşı
mufitonbasi@gmail.com

Birey olarak insanların hedefleri vardır. Bu hedefler önce bireyin kendi dairesinden başlayıp, aile dairesi yaşadığı mahalle, ilçe, kent, en sonunda memleket dairesine hitap etmektedir.

Aslında insanın yapıp ettikleri en nihayet olarak memleketi ve dünya içindir. Bireylerin amaçları ne kadar aşkın olursa memleket dairesine, dünya dairesine ulaşman kabul edilmesi o derece mümkün olur. İnsanların bencil olmayan istekleri en dar daireden en geniş daireye ulaşır. Bir toplumun çoğunluğunun hedeflerinin büyük olduğunu düşünün. O toplumun her kesimi dünyada söz sahibi olması ne kadar kolaydır.

Amaç; hedef deyince çok büyük işlerden bahsetmiyorum, insanın yapabileceğinin, elinden gelenin en iyisini yapması yeterlidir. İnsanı gençleştiren, sadece kendi için istedikleridir. Bir toplumda her seviyeden her kabiliyetten insan yaşar. İnsanın sorumlu olduğu ve elinden geleni, en yakın çevresinden başlayan insanlığa sunmalıdır. Toplumu yönlendiren insanların amaçları da kendi insanına bunu öğretmesidir. Bencillikten doğan olmaktan kurtulmuş insanlar hem kendileri hem vatanları hem de yaşadıkları dünya için pek çok şey yapmış olurlar. Bu bağlamda asgari müştereklerde buluşabilir uzlaşabilir. Ayrıca çok şey bilmek her zaman yeterli değildir. Günümüz insanı bilgi donanım bakımdan çok da kötü değil. Belki de bildiklerini uygulayamama sorunu var. Veya bildiklerini nasıl hayata geçireceğini bilmiyor.

İnsanlar bildiklerini kalplerine yerleştirip buna göre yaşadıklarında bir güce sahip olurlar. Bu güç de tüfekleri doldurur. Dolu tüfek düşman için bir tehdittir. Kendi menfaatlerini milletin menfaatlerinden ayrı tutanlar vatanın kurtulması için elbette uğraşmayacaktır. Tabi sonuç olarak da içte ve dışta kendi için tehdit oluşturabilecek yerleri tüfekleri de boşaltmaya uğraşacaktır. En büyük iyilik bu tehdide karşı uyanık olmaktır. Tamda burada basın yayının yani medyanın toplum üzerindeki etkisini vurgulamak gerekiyor. Toplumumuzun yüzyıllardır bozulmadan yaşayan gelenek ve göreneklerinin son 15–20 yıldır hızla değiştiğini hatta hiçe sayıldığını görürüz. Elbette ki zaman teknoloji hız çağı bu inkâr edemeyiz. Netice itibarıyla toplumu yaralayan teknoloji ve hız değildir. Bu konuda şöyle bir örnek vermek istiyorum. Ateş bir yeri yok etmek için kullanıldığında yakıcı kötü bir sonucu verir. Aynı ateşle yemek yaparsınız, ısınırsınız v.s. bu da iyi bir neticedir.

Sonuç olarak bir toplumda bir memleket de iyi bir iş yapmak için de kötü bir iş yapmak için de en dar daireden aileden başlanıyor. Tabii olarak olumsuzluklar, olumlu yaşantılardan daha çabuk yayılır. Kırk günde yaptığınızı bir gün de yıkarsanız. Değerlerimize, kültürüne, geleneğine, sahip çıkmayan toplumlar, hedefsiz, ilkesiz kalırlar. Rüzgâr ne yönden eserse o yönden savrulur, zaman içinde nasıl oldu bilinmez eski kelimesine karşı da kompleksler oluşturmuş olduk. Eski ile yeninin güzel bir karışımı yapılsa herhalde bu günden daha iyi bir toplum çıkar. Sağlıcakla kalın…

1679 Kez Görüntülendi. Etiketler: » »
#

SENDE YORUM YAZ

10+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Osmanlı’nın Tarihe Bıraktığı İzler

    06 Kasım 2024 KÜLTÜR SANAT, Yazarlar

    Osmanlı İmparatorluğu, sadece sınırlarını genişletmekle kalmayan; adalet, inanç ve medeniyet idealleriyle dünyaya yön vermiş bir başarı hikâyesidir. Bu hikâyenin köklerinde ise azim, derin bağlılık ve dönemin en zorlu koşullarında bile yılmayan bir irade saklıdır. Osmanlı, devlet olmanın ötesine geçmiş; her bir liderin, halkıyla kurduğu güçlü bağ ve köklü değerlerle imparatorluğu ayakta tutmuştur. Bu liderler, sadece askeri güçleriyle değil, imparatorluğu ileriye taşıyan yenilikçi vizyonları ve toplumu koruma arzularıyla da unutulmaz ...
  • Kültürel Bir Yanlış: Düğünlerde Silah Sıkmanın Yarattığı Sessiz Tehlike

    23 Eylül 2024 Özel Haber, YAŞAM, Yazarlar

    Düğünlerde Silah Sıkmanın Tehlikeleri: Bu Eğlence Ölümcül Sonuçlara Sebep Oluyor Türkiye’nin farklı bölgelerinde özellikle düğün, nişan, sünnet gibi toplu kutlamalarda eğlencenin bir parçası haline gelen silah sıkma geleneği, her yıl birçok insanın yaşamını tehdit eden ölümcül sonuçlara yol açıyor. Bu eğilim, kültürel bir unsur olarak görülebilir, ancak bu tür davranışların yarattığı tehlikeler bilimsel verilerle açıkça ortadadır. Düğünlerde sıkılan silahların en büyük tehlikelerinden biri, kontrolsüz bir şekilde ateşlenen mermilerin düşt...
  • İstanbul ve Ankara’nın kaderi yine aynı mı olacak?

    08 Mart 2024 Genel, SİYASET, Yazarlar

    Türkiye de 61 yıldır yapılan12 yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara'nın seçim kararı aynı oldu. Türkiye'nin başkenti Ankara ve en büyük ili olan İstanbul da 1963 ten bu yana 12 yerel seçim yapıldı. Ankara ve İstanbul her 5 yılsonunda ki seçimde aynı partinin adayını başkan seçti. Ankara'yı kazanan parti, İstanbul'u da kazandı. Ya da İstanbul'u kazanan parti, Ankara'yı da kazandı. Yani şimdiye kadar aynı parti 2 büyük şehir de kazanmış oldu. 2024 yerel seçimlerinde iki büyük şehir yine aynı partinin adayını mı seçecek? Yoksa değişiklik olacak ...
  • İşsizliği kaybettik mi?

    05 Mart 2024 Genel, YAŞAM, Yazarlar

    Son zamanlarda dikkatinizi çekti mi? Vatandaşlardan yetkili ve siyasilere; "Bize vaat vermeyin, fabrika, kurum iş istihdamı oluşturun, geçlerimiz işsiz” gibi cümleleri pek duymaz olduk. Bunun yanı sıra siyasilerinde;  “İşsizlik ile ilgili çözüm bulacağız” gibi söylemlerini de duymuyoruz. İşsizlik sorunu çözüldü mü? İşsizliği kaybettik mi? Acaba gerçekten üretim yapıyor muyuz? Biri bunun cevabını verirse seviniriz. Bu zamanlarda çevremizde işsizlik konusundan hiç bahsedilmiyor. Eleman arayan işletmeler ile işsizlik sohbetinde esnaflar; "Kimse...