Son Dakika
UZUN YAŞAM GERÇEĞİ
Sevgili okuyucular, müsaadenizle size düşündürücü bir hikâye tarzında biraz kelam edeceğim.
Ayşe teyze yaşlı, fakir, kimsesiz üstelikte çok hasta idi. Çevreden kimse onun ne halini nede hatırını sorardı. Ben bazen müsait olduğum zaman ziyaretine gider, halini hatırını sorar, bir isteği olup olmadığını sorardım. Oda bana sağ ol yavrum, Allah razı olsun senden derdi. Bende onun böyle konuşmasından mutlu olurdum. Düştüğü hale aldırmadan hep iyim, kelimesini kullanırdı.
Bir gün ziyaretine gittiğimde, çok hasta olduğunu gördüm. Nasılsın diye sordum, tebessüm ederek iyiyim yavrum dedi. Mahalleli Ayşe teyzeyi hastaneye götürmüş, doktorlar çare olmadığını söylemişler.
Hasta yatağında oğlum oğlum diye sayıklıyor. Gözünde hep bir şeyler canlandırıyordu. Ne oldu Ayşe teyze neyin var diye sorduğum da, içini dökmeye başladı. Bir oğlu olduğunu söyledi. Hayırsız oğlu ne arar ne de bir haber verirmiş. Uzun zamandır da Ayşe teyze oğlundan haber alamıyormuş. Bir ay önce haber salmış oğlu, anne geleceğim, sen den helallik alacağım diye, ama halen ne gelen var nede giden. Ama bunu duyan Ayşe teyze bir şevk ile oğlunu dört gözle bekliyordu. Ayşe teyze perişan halde bir ümit diye bekliyor. Her şeye rağmen gözlerinden o ışıltı hiç eksilmiyordu. Durumu da gitgide kötüye gidiyordu. Ama sanki hasta değilmiş gibi hastalığına aldırmadan oğlum gelecek diyor onu bekliyordu. Bir gün, iki gün, bir hafta derken bir ay geçti. Ama Ayşe teyzenin oğlu gelmedi. Her sorduğumda oğlum bu gün gelecek diyordu. Ben de onun oğluna çok kızmaya başladım. Evinden çıkarken bir isteğin var mı? diye sorduğumda oğlumu istiyorum dedi. Bende ona gelecek inşallah dedim.
Günlerden bir gün Ayşe teyzeye uğradım. Onu hiç bu kadar kötü görmemiştim. Gerçekten çok kötü idi. Nasılsın? Dedim. Yavaş bir ses ile iyiyim dedi. Ama her ne hikmetse ona bir güç yaşam veriyordu. Tam o sırada Ayşe teyzenin oğlu kapıdan içeri girdi. Oğlunu gördü gözleri bir an da parladı. Son bir gayretle Oğlum diye bağırdı ve son nefesini oracıkta veriverdi.
Ayşe teyzeyi yaşatan, ona hayat veren güç, oğlunu geleceğini beklemek onu görmek, ona olan özlemi ve onun geleceğini düşünerek bu kadar uzun süre yaşaması oldu.
Sonuçta ben anladım ki, insanların bir beklentisi, bir ümidi ve bir hedefi olduğu sürece uzun süre yaşama şansı var. Hedef, beklenti ve ümitlerimizi yitirmediğimiz sürece uzun yaşamak bizim elimizde.
Çıtayı yüksek, hedeflerinizi uzun, beklenti ve ümitlerinizi yitirmemeniz dileğiyle.
Kusurumuz hatamız var ise af ola.
1094 Kez Görüntülendi. Etiketler: Çıta yüksek » Hedef » hedefler » köşe yazarları » köşe yazısı » Müfit Onbaşı » müsaade » Sevgili okuyucular » UZUN YAŞAM GERÇEĞİBENZER HABERLER